Sevgili günlük,

7 Ekim gününden merhaba. Normalde sevgili okurum diyordum ama okuyucu kitlem olmadığı için günlük diyesim geldi. Bugün Piyon Co.‘nun 1. yılı. Kutlu olsun. Çok hızlıca bir şeyler yazıp dışarı çıkacağım. Tüm gün dergiyi çıkarmak için uğraştım. Ayrıca Piyon’un doğum gününü kutlamak için çalıştım. O kadar emek veriyorum ki emeğimin karşılığı gerçekten bu mu diyorum. Okuyucu kitlemiz maalesef yok derece az. Ekipten bugüne kadar 23 kişi ayrılmış. (Oryantasyon sürecinde olanlar da dahil.) İnanın ki başarılı olmasam sevinecek insan sayısı daha fazla. Atahan başarılı olsun diyebilecek insan gerçekten az. Bunun bir önemi var mı? Eskiden önem veriyordum. Zaman geçtikçe her şeyin değerinin azalması gibi bunun da azaldı. Bugün bir konum yok. Aklımdan geçenleri hızlıca yazacağım.

Sadece Üretelim

Bir süre sonra sadece üretmeye odaklanmaya başladım. Ben birilerin takdirini kazanmak için çalışmıyorum. Takdir edecekse günün birinde insanlık etsin veya önemli değil. Eskiden dergi sayılarını çıkardığımda kaç kişi okumuş? Nerelerden takipçilerimiz var diye bakardım. Artık bakmıyorum. Pek de umurumda değil açıkçası. Bu tür şeyler beni tatmin etmemeye başladı. Birinin bana çalışmalarını takdir ediyorum demesi pek de önemli olmamaya başladı. Yani başka insanların neler düşündüğünü önemsememeye başladım. Galiba olgunlaşmak da bunu gerektiriyor. Üretiyorsun ve karşılığında illa somut bir şey kazanmayı beklemiyorsun.

Ne için yazıyorum?

Ben günümün bir kısmını yazarak geçiriyorum. 4 yıldır günlük tutuyorum ve bu günlükler sayesinde gelecekte çıkaracağım kitapların temeli olacağını düşünüyorum. Siz de yazmalısınız. Ne yazdığınızın bir önemi yok. Sadece yazın. Anlık düşüncelerinizi, yapmak istediklerinizi, hayallerinizi, fikirlerinizi aklınıza ne gelirse yazmanızı öneririm. Aklınıza bir şey gelmiyor mu? Önemli değil. Aklınıza bir şey gelmediğini yazmak bile bir adım olacaktır. Bu yazılarım şimdi okunması için de yazmıyorum. İleride başarılı olduğumda benim yoluma bakacak insanlara rehber olmak için yazıyorum ve bundan tatmin oluyorum. Tüm mesele bu. Tatmin oluyor musunuz?

Her Şey İnsan İçin

Bu cümleyi son günlerde bir kaç kez duydum. Annem ve teyzem arasında konuşurken geçirdiler. Buna biraz takıldım. Her şey insan için mi var? Ah şu insanlık dedim içimden. Şimdi ise dışarı vuracağım. Hümanist düşünceleri sevmiyorum. İnsanı merkeze almak doğru bir düşünce değildir. Sonsuz evrende bu kadar büyüklenmek niyedir? Biraz göğe baksanız ne kadar da küçük olduğunuzu göreceksiniz oysa ki. Kumsalda bir kum tanesiyiz ey insanlık! Kumsalda bir kum tanesiyiz.

Kimseden Bir Şey Beklemeyin

10 dakikaya kadar dışarı çıkmam gerekiyor. Yazıyı daha fazla devam ettiremeyeceğim. Hemen son düşüncelerimi yazayım. Benden bir şey beklemeyin. Bir insandan bir şey beklemeyin. Bu sizin için hata olur. Beklentiniz olmasın. Yaptığınız iyilikler için de bu geçerli. Hayatta mutlu olmak istiyorsanız insanlardan beklentiniz olmasın. Kendiniz için yapın. Hayatın merkezine kendinizi koyun ve bu şekilde yaşamaya başlayın.

Yazı Özeti:

  1. Piyon Co.‘nun 1. Yılı Kutlaması
    • Bugün, Piyon Co.‘nun 1. yıl dönümünü kutladık. Ancak, bu kutlama, küçük bir okuyucu kitlesiyle beklentimi karşılamadı.
  2. Sadece Üretim Odaklılık
    • Artık başkalarının takdirini kazanma kaygısından uzaklaştım. Sadece üretmeye odaklanarak, kendi içsel tatminimi buluyorum.
  3. Yazmanın Önemi
    • Günlük yazmak benim için önemli. Bu günlükler, gelecekteki kitaplarımın temelini oluşturabilir ve kendimi ifade etmek ve gelecek nesillere rehberlik etmek için bir araç olarak kullanıyorum.
  4. Her Şey İnsan İçin mi?
    • Son zamanlarda duyduğum “Her şey insan için” düşüncesine katılmıyorum. İnsanın evrende ne kadar küçük olduğunu düşünmek daha gerçekçi geliyor.
  5. Kimseden Bir Şey Beklemeyin
    • Son olarak, başkalarından bir şey beklememek gerektiğine inanıyorum. Kendi mutluluğumuzu başkalarından bağımsız olarak bulmalıyız ve kendi tatminimize odaklanmalıyız.

11 Ekim Çarşamba günü görüşmek üzere. Hoşça kalın.